Varoluşçu Psikoterapi Nedir?

Varoluşçu Psikoterapi Nedir?

Varoluşçu Felsefe

Varoluşçu düşüncenin tek bir kurucusu olmadığı gibi tek bir tanımı da yoktur. Farklı düşünürlerin ortak birkaç nokta etrafında ördükleri bir düşüncedir. Kaygı, özgürlük, sonluluk, otantiklik ve anlam gibi kavramlarla inşa edilmiş bu düşüncede kaygının insan varoluşunun bir parçası olduğu dile getirilir.

İnsan önce var olur sonra ilişkilenir ve ardından kendisini inşa etmeye başlar. Bu inşa esnasında özgürdür ve önünde seçenekler vardır. Yapılan seçeneklerin sorumluluğunu almak da yaşamın bir parçasıdır. Elbette yaşam içinde belirsiz, olacağını kestiremediğimiz veya kontrol edemediğimiz olaylar ve durumlar içinde de kalabiliriz. Bu noktada da yaşamın kontrol edilemez yanı içinde akışa bırakabilmeyi öğrenmemiz gerekir. Kontrol edebileceklerimiz için karar veren ve sorumluluk alan yanımıza karşılık akışa bırakabilen bir yanımızla da yaşam içinde kurulabilecek bir dengeden bahsedilir.

Varoluşçu düşüncede bu durum insanda kaygı yaratır ve kaygı varoluşun bir parçasıdır. Kaygı kişinin yaşamının sonluluğu bu sonluluk karşısında önünde duran sonsuz seçenek arasında kendini göstermeye başlar. Bu kaygıyla “birlikte” yapılan seçimler ve sonucuna dair hissedilen duyguların sahiplenilebilmesi kişinin otantik bir yaşam sürmesini sağlar.

Varoluşçu Psikoterapi de farklı yollardan benzer temalarla inşa edilmiş varoluşçu felsefe üzerine inşa edilmiştir.

Varoluşçu Psikoterapi

Varoluşçu psikoterapi, bireylere yaşamlarındaki anlam, özgürlük ve sorumluluğu keşfettikleri; yaşadıkları meselelere ve çatışmalara daha yakından bakarak araştırıldığı bir alan açar. Yaşamın belirsiz ve tekinsiz yanıyla kalabilme kapasitesinin artırıldığı, daha doygun ve otantik bir yaşam sürülmesine yardımcı olunmaya çalışıldığı bir süreçtir.

Varoluşçu düşünce açısından bireyin kendisini nasıl tanımladığı ve konumlandırdığı hayatını nasıl yaşadığını belirlemektedir. Bu doğrultuda varoluşçu psikoterapide bireyin kendini nasıl tanımladığı ve konumlandırdığı terapi sürecinde araştırılan bir konudur. Bu araştırmayla beraber kişi kendine yaklaşır ve yaşamını yakından sorgulama fırsatı bulur. Terapi süresince danışanın deneyimine ve danışanın bu deneyimleri nasıl anlamlandırdığına odaklanılır. Burada kişinin yaşamındaki meselelere ve bu meselelerin oluşmasında katkıda bulunan unsurlara daha yakından bakma fırsatı bulunur.

Amaç yaşamın getirileri ve bireyin arzuları arasında dengeli ve doyumlu bir alan bulabilmektir.